29 Ekim Cumhuriyet Bayramı proğramı Kaymakamımız Mehmet Kamil SAĞLAM'ın 29 Ekim Salı günü Kaymakamlık Makamında saat 09.30 'da  Tebrikleri kabülü ile başladı. Proğram saat 10.00 'da Adapark suni çim sahada düzenlenen törenlerle devam etti.

                            Kaymakamımız Mehmet Kamil SAĞLAM' ın Öğrencilerin ve Halkın Cumhuriyet Bayramını kutlamasından  sonra saygı duruşunda bulunuldu  ve  İstiklal marşı okundu akabinde  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ' ın Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu.

                            Kaymakamımız Mehmet Kamil SAĞLAM  törende   yaptığı konuşmada "

Sizleri Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. Yılında en içten duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun. Anadolu topraklarını bizlere vatan yapan ecdadımızı, milli mücadelenin kahramanlarını, binlerce yıllık devletler silsilemizin coğrafyamızdaki en son halkası olan Cumhuriyetimizi bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Büyük Millet Meclisi’mizin tüm mensuplarını, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne ülkemizin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmış, gayret göstermiş, ter dökmüş, katkıda bulunmuş herkesi rahmet ve şükranla yâd ediyorum.

Değerli Çarşambalılar;Bizler, bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetinin her safhası mücadeleyle geçmiş, akrebin kıskacında yoğurularak bugünlere gelmiş Türk milletinin mensuplarıyız. Bin yıllık tarihimiz boyunca bu topraklarda elde ettiğimiz her değer, birileri tarafından bize altın tepside sunulmadı. Haçlı seferlerinden Moğol istilasına kadar doğrudan varlığımıza kasteden nice saldırıyla karşılaştık. Sahip olduğumuz her şeyin bedelini misliyle ödedik. Önce Çanakkale’de, ardından Kurtuluş Savaşımızda bizi yok etmek isteyenlere karşı insanlık tarihinin en destansı mücadelelerini verdik. Allah’ın yardımı, milletimizin ve ordumuzun kahramanlığı sayesinde, her karışında bir yiğit yatan bu cennet vatanı koruduk, tüm bu saldırıları yok ettik.

Bin yıllık tarihimizde karşımıza çıkanlar değişti, taktıkları maskeler değişti, kullanılan aparatlar değişti, ama niyetler hiçbir zaman değişmedi. Dün işgalcilere karşı verdiğimiz mücadelenin benzerini son 50 yıldır farklı kisveler altında üzerimize salınan terör örgülerine karşı yürütüyoruz.  Bu, bir dönem ASALA terör örgütüydü, ardından bölücü terör örgütü PKK’yı başımıza musallat ettiler, daha sonra marjinal örgütleri devreye aldılar, DEAŞ ve FETÖ’ yle tetikçilerine yenilerini eklediler. Vatanımızı parçalamak, devletimize diz çöktürmek için her yolu denediler. Türkiye’nin toparlanıp yeniden ayağa kalkmasına set çekecek tüm araçları kullandılar, ama ne yaptılarsa emellerine ulaşamadılar. Teslim olmadık, can verdik, canımızdan aziz bildiğimiz binlerce vatan evladını şehit verdik, fakat istiklal ve istikbalimize leke sürdürmedik.

Cumhuriyetimizi, nice imkânsızlıklara rağmen zafere ulaştırdığımız İstiklal Harbimiz neticesinde kurmuştuk. Bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti, savaşlardan yorgun düşmüş bir milletin evlatlarının kanı üzerinde yükselen bir umudun adıydı. Karşılaştığımız onca saldırıya, ihanete, antidemokratik müdahaleye ve zorluğa rağmen son 1 asırda bu umudu sürekli büyütmeyi başardık. Özellikle son yıllarda hayata geçirilen reformlarla ülkemizi daha ileri seviyelere götürmenin gayreti içerisinde olduk.

Ekonomiden güvenliğe, savunma sanayinden otomotive, eğitim, sağlık, ulaştırma ve enerjiye varıncaya kadar her alanda Türkiye’nin çehresi değişmiştir.

Her alanda elde edilen başarıları görüp de yüreği sevinçle dolmayan var mı? Atak ve Gökbey helikopterlerimizi, Anadolu savaş gemimizi, Hürkuş uçağımızı, Kaan milli muharip savaş uçağımızı, Akıncı, Bayraktar, Anka insansız hava araçlarımızı, Tayfun füzemizi görüp de göğsü kabarmayan var mı? Şehir Hastanelerini, Boğazlardaki ve körfezlerdeki köprüleri, otoyolları, havalimanlarını, togg’u görüp te iftihar etmeyen var mı?

Sevgili Gençler;Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü olan İstiklal Harbimizdeki ruh ve heyecan bugün de yolumuzu aydınlatıyor. Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü tahkim ediyor ve güçlendiriyoruz. İstiklal Harbimizi zafere ulaştırıp, Cumhuriyetimizi kurarak pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşini biz düşürdük. Anadolu’nun üzerine bir sırtlan gibi saldıran emperyalistlerin korkusu da zaten buydu. Daha sonraki yıllarda bir çok ülkeye yayılan özgürlük ateşinin közü Anadolu’dan çıkmıştır.

Bugün de yürüttüğümüz mücadeleyle kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz. Yaşadıklarımız bize gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecektir.

Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk elbette ağırdır, ama bir o kadar da şereflidir. Dünyada bizim gibi binlerce yıllık kesintisiz devlet geleneğine, bizim kadar kadim bir medeniyet birikimine sahip başka bir millet yoktur. Geniş bir coğrafyaya yayılan bu mirası bize unutturmak için çok çalıştılar. Kadim geçmişimizi tüm haşmeti ve zenginlikleriyle tamamen silerek takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar. İnancımızı, değerlerimizi, kültürümüzü yok etmek, bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her türlü yolu denediler. Hamdolsun bu gayretler başarılı olmadı. İnşallah ülkemizde en eski dönemlerden bugüne kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, yeniden keşfeden, yeniden kucaklayan bir nesil olacaksınız. Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, azimle çalışan, araştıran, üreten, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğe ihtiyacımız var.

Bu çerçevede özellikle Malazgirt Zaferi’nden İstiklal Harbimize kadar uzanan ve günümüzde de süren coğrafyamızda verdiğimiz mücadeleyi çok iyi öğretmemiz ve öğrenmemiz gerekiyor. En büyük gücümüzün, bu tarihi mirasımız olduğunu unutmayalım. Bu miras hakkıyla öğrenilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir ne Osmanlı ne Selçuklu mirasının farkında oluna bilinir. Bir başka ifadeyle; tarihimizi bilmeden maziden atiye kurulan köprü eksik kalır, işlevsiz kalır.

Bu duygu ve düşüncelerle; binlerce yıllık şanlı tarihimiz boyunca her dem yeniden doğuşlara ve yürüyüşlere imza atmış olan ecdadımızı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm milli mücadele kahramanlarımızı, kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi; rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, manevi değerlerimiz uğrunda canlarına ortaya koymuş hayatta olan gazilerimize sağlıklı uzun ömür dileklerimle, Çarşambalı hemşehrilerimin, geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin, 101. Yılında Cumhuriyet Bayramı'nı içtenlikle kutluyor, hepinize, en içten duygularla sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

YAŞASIN CUMHURİYET               " diyerek sözlerini bitirdi .

                            Şiirlerin okunması ve resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verilmesi ile  tören saat 18.00 de Adaparkta yapılacak Fener Alayı ile devam etmek üzere sona erdi .

             Kutlama Proğramına  Garnizon Komutanı Top.Yb.Talat SEVİNÇ ,Belediye  Başkanı Hüseyin DÜNDAR,Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı GİR ,Daire amirleri,Sivil toplum örgütü temsilcileri,öğrenciler ve vatandaşlarımız katıldı.